Sağlık

KADINLARIN ÖNEMSEMESİ GEREKEN 7 CİDDİ SİNYAL!

Kadın hastalıklarında erken teşhis ve tedavi hayat kurtarıyor. Ancak geç kalındığında tedavisi oldukça güçleşen ciddi hastalıkların belirtileri kadınlar tarafından ‘strestendir’ veya ‘önemli bir sorun yoktur’ düşüncesiyle göz ardı edilebiliyor. Oysa dikkate alınmayan adet düzensizliği, ara kanamalar ve sık idrara çıkma gibi belirtiler ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor.  Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, “Kadınların herhangi bir yakınmalarında hekimlerine başvurmaları çok önemlidir. Zira, erken tanı ve tedavi sayesinde pek çok hastalık daha ciddi sağlık problemlerine yol açmadan tedavi edilebilir. En önemlisi ise hiçbir yakınması olmasa bile kadınların 21 yaşından itibaren her yıl düzenli jinekolojik muayenelerini ihmal etmemeleridir. Örneğin, smear testi sayesinde hücresel değişimler rahim ağzı kanserine dönüşmeden tedavi edilebilir. Ayrıca yine düzenli kontrollerini yaptıran kadınlar, genelde belirti vermeden ilerleyen yumurtalık kanserine karşı önemli avantajlar elde edebilirler” diyor.  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, kadınların mutlaka hekime başvurmaları gereken 7 sinyali anlattı; önemli uyarılarda bulundu.

Adet düzensizliği ve ara kanamalar

Adet düzensizliği asla ihmal edilmemesi gereken önemli belirtilerden. En sık aşırı stres veya egzersiz, hızlı kilo alıp–verme, polikistik over sendromu (PCOS), tiroit veya prolaktin hormonu problemlerinden kaynaklanıyor. Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, “Ayrıca aşırı ve yoğun  miktarda görülen uzun süreli adet kanamalarında mutlaka jinekolojik değerlendirme yapılması gerektiğine işaret ederek, “Yoğun adet kanamaları endometrial polip, miyom, rahim duvarı kalınlaşması, rahim ağzı ve endometrium kanserinin önemli bir belirtisi olabilir” diye konuşuyor. 

Kasık ağrısı, karında şişlik

Kasık ağrısı; enfeksiyonlar, miyomlar, yumurtalık kistleri ve endometriozise işaret edebiliyor. Ağrıya vajinal akıntı eşlik ediyorsa pelvik enfeksiyonu açısından değerlendirmek önem taşıyor. Antibiyotik tedavisine rağmen ateş, şiddetli karın ve bel ağrısı oluşursa; rahim, yumurtalık ile tubaların enfeksiyonu ve abse açısından ileri tetkik gerekebiliyor. Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, kadınlarda gelişen kasık ağrısına endometriozis hastalığının da neden olabileceğine dikat çekerek, “Endometriozis rahim içini kaplayan dokunun rahim dışında, endometrioma (çikolata kisti) ise endometriozisin yumurtalıklarda olmasıdır” diyor.   Kasık ağrısına adet gecikmesi eşlik ediyorsa altta yatan etkenin dış gebelik olabileceğini vurgulayan Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, “Eğer karın ağrısı ve karında şişlik belirtilerine  kilo kaybı da eşlik ediyorsa hasta yumurtalık kanseri açısından tetkik edilir. Yumurtalık kanseri genelde ileri evrede belirti verdiği için yıllık jinekolojik muayeneler, erken tanı ve tedavide büyük önem taşır” diyor. 

Genital siğiller

Genital bölgede kabarık ve genellikle deri renginde  olan lezyonlar ‘genital siğil’ olabiliyor. Değişik görünümde, renkte ve çeşitli  yaygınlıkta görülen bu siğiller en sık Human Papilloma Virüsü’nden (HPV) kaynaklanıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, siğillerin çoğunlukla şikayet oluşturmadıklarını ve nadiren kaşıntıya yol açabildiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Siğillerin yüzde 90’ından sorumlu olan HPV tip 6 ve 11 rahim ağzı kanseri açısından düşük risk grubunda yer alır. Ancak diğer alt grupların da eşlik edebilmesi nedeniyle rahim ağzı kanseri tarama testlerinin mutlaka yapılması gerekir” 

Cinsel ilişki sonrasında kanama

Cinsel ilişki sonrasında oluşan vajinal kanama; vajinal enfeksiyonlar, rahim ağzında oluşan polipler, çok daha önemlisi rahim ağzı kanseri lezyonlarına bağlı görülebiliyor. Rahim ağzı kanserine en sık yol açan etkenin genellikle cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virüsü (HPV) olduğuna dikkat çeken Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, “Bu virüs cinsel ilişki sonrasında vajinal kanamayla da kendini belli edebilir, ancak hastalığın erken dönemlerinde şikayet vermeyebilir. Bu nedenle jinekolojik muayene esnasında yapılan Smear – HPV testleri büyük önem taşır. Tarama testleri (Smear -HPV testleri)  ile kanser öncüsü lezyonlar tespit edilebilir. Erken tanı ve doğru tedaviyle rahim ağzı kanserinin gelişimi önlenebilir” bilgisini veriyor. 

Vajnal akıntı 

Fizyolojik vajinal akıntı kokusuz, şeffaf ve renksiz oluyor. Vajina florasında   birtakım yararlı mikroorganizmalar baskındır. Çeşitli sebeplerle flora dengesinin bozulması vajinal akıntıda değişikliklere  yol açabiliyor. Vajinal akıntı sarı ya da yeşil renkli ve kötü kokulu ise buna kasık veya bel ağrısı ile kaşıntı şikayetleri eşlik ediyorsa, nedeni enfeksiyon olabiliyor. Gonore, klamidya, üroplazma veya mikroplazma gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların varlığında eşlere antibiyotik tedavisi planlanıyor. 

Menopoz döneminde kanama

Son adet tarihinden bir yıl sonra görülen vajinal kanamalarda mutlaka hekime başvurulmalı. Zira bu kanamalar; vajinal kuruluğa bağlı olarak vajinal atrofi kanamaları, endometrial hiperplaziler (rahim iç zarının kalınlaşması), rahim ağzı ya da endometrium kaynaklı polipler, miyomlar, dahası rahim ağzı ve endometrium kanserlerinin habercisi olabiliyor. Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, bu nedenle menopozda gelişen kanamaların mutlaka önemsenmesi gerektiği uyarısında bulunarak, “Bu kanamalarda jinekolojik muayenenin yanı sıra rahim ağzı kanseri tarama testleri ve ultrasonografi yöntemlerine başvurulur. Rahim içi zarının kalın olduğu tespit edilirse, endometrial biyopsi seçenekleri değerlendirilmeli ve patoloji incelemesi yapılmalıdır” diyor. 

Sık idrara çıkma

Kadınlarda sık idrara çıkma sorunu çeşitli sağlık durumlarından kaynaklanabiliyor. En yaygın sebepler arasında idrar yolu enfeksiyonları, üriner inkontinans ve bazı kronik durumlar yer alıyor. İdrar yolu enfeksiyonları, bakterilerin üriner sisteme girmesi ve enfeksiyona yol açmasıyla karakterizedir.  Bu durum, sık idrara çıkma, yanma hissi ve idrar yaparken acı gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Üriner inkontinans ise idrar kesesinin kontrolünün kısmen veya tamamen kaybedilmesi durumudur ve sık idrara çıkma, idrar kaçırma ile ani idrar ihtiyacı gibi semptomlarla ortaya çıkıyor.