Uzayda Bağışıklık Sistemine Ne Olur?
Astronotlar uzaya çıktıklarında kozmik radyasyona ve yerçekiminde önemli değişikliklere maruz kalırlar. Son yıllarda bilim insanları uzay yolculuğunun fizyolojik etkilerini araştırmak için en yeni araçları kullandılar. Bu çalışma, astronotların uzaydayken enfeksiyona karşı daha savunmasız olduklarını göstermiştir. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) astronotlar, diğer sorunların yanı sıra yaygın olarak deri döküntüleri ve solunum yolu hastalıklarına yakalanmaktadır. Astronotlar ayrıca Epstein-Barr virüsü, varicella-zoster (su çiçeği ve zona hastalığının nedeni), herpes-simplex-1 ve sitomegalovirüs gibi insanların yaygın olarak enfekte olduğu virüslerin daha fazla canlı partikülünü saçmaktadır.
Frontiers in Immunology dergisinde yayınlanan yeni araştırmada araştırmacılar, 2015-2019 yılları arasında ISS’de 4,5 ila 6,5 ay yaşayan üç kadın ve on bir erkekten toplanan örneklerde, beyaz kan hücresi olan lökosit adı verilen bir tür bağışıklık hücresindeki gen ifadesini değerlendirdi. Lökositler, bireyler UUİ’ye gitmeden önce bir kez, oradayken dört kez ve Dünya’ya döndükten sonra beş kez alınan örneklerden izole edildi.
Araştırmacılar, bireyler ISS’ye gittiklerinde lökositlerde 15.410 genin ifadesinin değiştiğini belirledi. Bu farklı şekilde ifade edilen genler iki kümeye ayrıldı. 247 genden oluşan bir kümede, astronotlar uzaya gittiklerinde ekspresyon düşmüş ve Dünya’ya döndüklerinde tekrar yükselmiştir; bu genler bağışıklıkla ilgili olma eğilimindedir. Diğer 29 genden oluşan kümede ise durum tam tersiydi ve gen ifadesi önce yükselip sonra tekrar düşüyordu; bu genler hücre işlevi ve yapısıyla ilgiliydi.
Astronotların bağışıklık sistemlerinin gücü uzaya çıktıklarında hızla zayıflıyor gibi görünüyor. Bununla birlikte, astronotlar geri döndüğünde gen ifadesinin iyileştiği görülüyor; çoğu gen Dünya’ya döndükten sonraki bir yıl içinde ve bazen çok daha erken uçuş öncesi seviyelere geri dönmüştü.
Çalışmanın yazarları, gen ifadesinin, mikro yerçekimine maruz kalma sırasında kan plazmasının vücudun alt kısımlarından üst kısımlarına taşındığı sıvı kayması nedeniyle değiştiğini öne sürdü. Lenfatik sistemdeki sıvı da etkilenmektedir. Sıvı kayması nedeniyle uzayda birkaç gün kaldıktan sonra plazma hacminin yaklaşık yüzde on ila on beşi azalır. Gen ifadesindeki değişiklikleri de içeren diğer önemli fizyolojik değişiklikler de meydana gelir.
Ottawa Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde doçent olan çalışmanın başyazarı Dr. Odette Laneuville, “Bir sonraki soru, bulgularımızın özellikle uzun süreli uçuşlarda uzaydayken bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyecek karşı önlemlerin tasarımına rehberlik etmek üzere nasıl uygulanacağıdır” dedi.
Laneuville, görevler sırasında, bağışıklık fonksiyon bozukluğu ve düşük inflamasyon seviyeleri tespit edilebilirse astronot sağlığının önemli ölçüde fayda sağlayabileceğini de sözlerine ekledi. Bu da astronotlara, daha uzun süreli görevlerde büyük bir sorun teşkil edebilecek daha ciddi semptomların ortaya çıkmasını önlemek için harekete geçme şansı verecektir.