Nagehan Alçı Rasim Ozan Kütahyalı'dan şiddet gördüğünü açıkladı
Nagehan Alçı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Rasim Ozan Kütahyalı'dan şiddet gördüğünü açıkladı ve hukuki yollara başvurduğunu açıkladı:
14/06/2024 07:38 | Son Güncelleme : 03/12/2024 17:20 | Kerem Divarcı
“Klavyenin başındaki en zor dakikalarım bunlar. Yıllardır kendime itiraf edemediğim,içimde biriktirdiğim bazı gerçeklerden bahsetme vakti geldi… Ben uzun, çok uzun yıllardır tahayyül edemeyeceğiniz boyutlarda psikolojik, fiziksel ve ekonomik bir şiddet sarmalının içinde yaşadım. Evliliğim boyunca maruz kaldığım şiddet ve korkunç boyutlardaki manipülasyonun üzerini çocuklarıma bu hikayeyi miras bırakmayayım, böyle bir şeyle anılmasınlar, kendi mağduriyetim işimin önüne geçmesin, diyerek örttüm. En büyük pişmanlığım onca zaman yaşadıklarım sanki kendi kusurummuş gibi susmuş olmamdır. Uğradığım şiddetle kendi kendime baş etmeye çalıştım. Yıllarca bunları-kendi şahit oldukları hariç- ailemle dahi paylaşmadım. Bunun yalnızca iki istisnası var… Yıllarca korkudan boşanmaya cesaret edemedim. Korunmak için kapıya polis çağırdığımı, geldiklerinde haberlere konu oluruz çocuklar kötü etkilenir diye vazgeçip geri gönderdiğimi bilirim. Nihayet geçen yıl cesaretimi toplayıp sırf bu şiddet ve işkenceden kurtulmak için dava açtım fakat yine tehdit edilerek bana dayatılan boşanma şartlarını kabul ettim. Ancak boşanmakla da şiddetten kurtulamadım sevgili hemcinslerim… Her gün hakarete ve iftiraya uğramaktan, tehdit edilmekten kurtulamadım. Ama artık susmayacağım. Gerekli hukuki süreçleri başlatıyorum. Hukuka ve adalete güvenim tam. Şayet benimle empati kuran kadınlar varsa, onlara diyorum ki sizi çok iyi anlıyorum ama lütfen susmayın! Sustukça şiddet devam ediyor. Boşansanız da ediyor. Sizi kendi malı, yönetebileceği bir kukla gibi gören, aşağılayarak özgüveninizi ayaklar altına alan, size el kaldıran, yıllarca biriktirdiğiniz emeklerinizi sömüren, çalışmalarınız karşılığı kazandığınız tüm kazancınızı elinizden alan erkeklere karşı sesinizi yükseltin. Yükseltelim… Dur diyelim. Yeter diyelim… Yeter!”